Dünyanın en büyük fosil yakıt şirketlerinden biri olan Shell’in, ticari faaliyet modelini Paris hükümleriyle uyumlu hale getirmemesi halinde Hollanda’da Friends of the Earth liderliğindeki yedi çevre ve insan hakları örgütü tarafından dava edileceğine bir önceki bültende yer vermiştik. Örgütlerin 12 Şubat’ta yaptıkları açıklamanın sürpriz olmayan şekilde Shell tarafından karşılık görmemesi üzerine dava, taahhüt edildiği üzere…
Ocak/Şubat bülteninde, Fransa’daki Yüzyılın Davası’nda Hükümetin iklim değişikliğiyle mücadele yükümlülüklerine ilişkin olarak tarafına gönderilen ihtar mektubuna olumsuz cevap verdiğini yazmıştık. Beklendiği üzere, bu gelişmeyi takiben, süreci başlatan 4 sivil toplum kuruluşu (Fondation pour la Nature et l’Homme (FNH), Greenpeace France, Notre Affaire à Tous ve Oxfam France) 14 Mart 2019 tarihinde Paris İdare Mahkemesinde Fransız…
İndirmek için tıklayın. İklim değişikliğinin giderek daha fazla hayatımızı etkilemeye başladığı bugünlerde, iklimi ve dolayısı ile yurttaşların haklarını korumayı amaçlayan hukuki süreçlerin önemi giderek artıyor. “İklim Adaleti İçin Davalar Raporu 2017-2018” adlı çalışma, ülkemizin gelişme ve iyi yaşama hakları ile iklim adaletini merkeze alan bir yaklaşımla, özellikle enerji yatırımları ve bu yatırımların konu olduğu iklim…
Nisan ayı bültenini indirmek için tıklayın! Mart ayı bültenini indirmek için tıklayın! Mart ve Nisan 2019 Termik Santral Gündemi belgelerinde, “Türkiye’de ve dünyada enerji politikası,” “Politik demeçler,” “Termik Karşıtı Mücadeleler” “Kararlar ve izin süreçleri,” ve “Kazalar, kirlilik ve etkiler” başlıkları altında; Türkiye’deki elektrik üretim piyasasına ait önemli gelişmelere, yönelim değişikliklerine ve karar alma süreçlerine, Termik santralları…
İndirmek için tıklayın! Paris Anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle birlikte, ülkelerin Ulusal Katkı Beyanı sunma yükümlülüklerinin iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarını önlemeye yönelik toplumsal çabalarla bütünleşerek ve bu çabalardan öğrenerek; sosyal adalet temelli, uluslar içi ve uluslararası eşitliği gözeten ve adil nitelikli olması gerektiği ortaya çıkıyor. Özellikle de gezegenin karşı karşıya olduğu bu önemli tehlikenin sorumluları ile söz…
Merhaba, Ekoloji Kolektifi tarafından hazırlanan İklim Adaleti’nde, Ocak 2019 ayı itibarıyla dünya genelinde başta hükümetlere karşı açılanlar olmak üzere iklim davaları konusunda yaşanan gelişmeleri iki aylık bültenlerle özlü şekilde bir araya getirerek konunun muhataplarına bu konuda bilgiye erişim bakımından işlevsel bir araç sunmaya karar verdik. Elbette yılın her dönemi aynı ölçüde gelişmelerle dolu olmuyor, ancak…
Fransa’da dört sivil toplum kuruluşunun liderliğinde, Fransız Hükümetine yönelik bir iklim davasının açılması için ilk adım atıldı. Fondation pour la Nature et l’Homme (FNH), Greenpeace France, Notre Affaire à Tous ve Oxfam France tarafından Başbakan Edouard Philippe ve 12 diğer Hükümet görevlisine gönderilen ihtar mektubu ile ön tazminat talebinde bulunularak, iklim değişikliği ile mücadele konusunda…
İsviçre’deki Senior Women for Climate Protection Derneği ve dört kişi tarafından Mayıs 2017’de İsviçre Federal İdare Mahkemesi’nde açılan ikonik iklim davasında, ilgili idareler nezdinde yapılan başvurunun reddedilmesinin hukuka aykırılığı dile getirilmişti. İstemin özünü, federal idare yasasına dayanılarak, İsviçre’nin küresel ısınmayı güvenli bir seviyede tutmak için gerekli ve yeterli bir iklim değişikliğiyle mücadele hedefi koymamasının ve…
22 Ocak 2019’da, İrlanda’da çevre örgütü Friends of the Irish Environment tarafından açılan iklim davasının duruşması görülmeye başlandı. “Climate Case Ireland” olarak bilinen bu davada özetle İrlanda Hükümetinin 2017’de onayladığı Ulusal Azaltım Planının (“National Mitigation Plan”) ülkenin iklim yasasına (“Ireland’s Climate Action and Low Carbon Development Act 2015” veya kısaca bilinen adıyla İklim Yasası 2015),…
Ekim 2019 itibarıyla Almanya da kendi iklim davasına kavuştu. Tarımsal faaliyetleri iklim değişikliği nedeniyle olumsuz etkilenen üç aile ile birlikte Greenpeace Almanya tarafından Alman Federal Hükümetine karşı açılan davada, Hükümetin ailelerin Alman Anayasasının 2, 12 ve 14. maddelerinde düzenlenen yaşam ve sağlık hakkını, mesleki özgürlüklerini ve mülkiyet hakkını ihlal ettiği öne sürüldü. Davanın özünü, Alman…