Türkiye’de 1993 yılından beri Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği yürürlükte. Bu yönetmeliğin amacı, yapılacak yatırımların çevreye ve yatırımın etkileyeceği ekonomik-sosyal hayata olası olumsuz etkilerini belirli hale getirerek, bu olumsuz etkilerin ortaya çıkmasını engellemek veya olumsuzlukların ortaya çıkması halinde yurttaşların, devletin ve yatırımcının tedbir almasına rehberlik etmek. Bu anlamda ÇED belgesi, yatırım aşamasına gelmiş projelerin hukuki denetimini…
Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısının meclis gündemine gelmesi ile birlikte, yeniden tartışmaya açılan kimi hususlar hakkında hukuki bir değerlendirme ve koruma hukukuna dair bir değerlendirme yapmak elzem olmuştur. Benzer isimlerle 2003 yılından beri kimi vesilelerle hazırlanan ve zaman zaman kamuoyu baskısı ile kimi zaman da hukuki ve bürokratik alt yapı eksikliği nedeniyle yürürlüğe…
18.01.2017 tarihli ve 2992 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan I. ve II. Derece Arkeolojik Sitlerde Güneş Enerji Santrali Kurulması ile ilgili 29.12.2016 tarihli ve 662 sayılı ilke kararının Anayasanın 63. Maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek…
Çevrenin korunup korunmadığının tespitinin, denetimin yapılması ve çevresel güvenliğin alınması her şeyden önce çevresel risklerin öngörülebilir kılınmasına bağlıdır. Çevresel etki değerlendirme süreci bu işe yarar. Çevresel risklerin ortaya çıkartılmasını sağlamak ve buna karşı ne tür önlemler alınabileceğini belirlemek ÇED sürecinin amacıdır. Bu amaç doğrultusunda da özellikle çevresel kirliliğe yol açan ve karbon salımları yoğun olacak…
Yoğun, boğucu bir yaz geçirdik. Ülkenin, bölgenin, dünyanın gündemi ruhlarımızı daralttı. Kah pes etmeye yüz tuttuk, kah kendimizi kapattık gündeme. Bir yanda egemeni tasdik eden olağanüstü hal, siyasi-iktisadi iktidarın kanatlarında 14 yıl sonra herkesin gözü önünde gerçekleşen kanlı boşanma, halka ve insanlığa karşı işlenen suçlar için cezasızlık halinin devamı. Diğer yanda senelerce malum güç koalisyonuyla…
Geçtiğimiz yıl Paris’te düzenlenen Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı gelecekteki iklim değişikliği ile mücadeleyi amaçlamaktaydı. Önceki toplantılarda (örneğin 2009 yılında Kopenhag’da düzenlenen COP15) tıkanan müzakereler ve zayıf tedbirlerden sonra Paris zirvesi daha farklıydı Geçtiğimiz yıl Paris’te düzenlenen Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı gelecekteki iklim değişikliği ile mücadeleyi amaçlamaktaydı. Önceki toplantılarda (örneğin 2009 yılında Kopenhag’da düzenlenen…
Fas, 7-18 Kasım 2016 arasında Marakeş kentinde düzenlenecek Birleşmiş Milletler iklim değişikliği taraflar toplantısı COP22’ye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu toplantı bir yandan kötüleşen ekolojik kriz bağlamında gerçekleşirken bir yandan da toplantının kendisi kapitalist sistemin geçirmekte olduğu uygarlık krizinin bir boyutunu oluşturuyor. Fas, 7-18 Kasım 2016 arasında Marakeş kentinde düzenlenecek Birleşmiş Milletler iklim değişikliği taraflar…
2000 yılında yenilenebilir enerji Almanya’da üretilen elektriğin sadece 6.3%’üne denk geliyordu. Geçen sene bu oran %31’e yükseldi. Bulutlu Almanya küresel olarak güneş enerjisi yenilikçiliğinde öncü konuma geldi. Bunu da büyük enerji firmalarını sübvanse etmek yerine yüzbinlerce küçük enerji kooperatifini teşvik ederek gerçekleştirdi. 2000 yılında yenilenebilir enerji Almanya’da üretilen elektriğin sadece 6.3%’üne denk geliyordu. Geçen sene…
Son yıllarda sağlıklı ve güvenilir gıda arayışının yaygınlaşmasıyla beraber, organik, ekolojik, doğal vs. ürünlere ulaşmanın farklı kanalları da ortaya çıktı. Gün geçmiyor ki başka bir firmanın organik etiketli ürünleriyle veya bir başka web platformunun doğal çiftlik üretimi tanıtımlarıyla karşılaşmayalım. Son yıllarda sağlıklı ve güvenilir gıda arayışının yaygınlaşmasıyla beraber, organik, ekolojik, doğal vs. ürünlere ulaşmanın farklı…
Toplumsal Tarih dergisinin 2013 yılı Ekim ayında basılan “Kent Hakkı İçin” başlıklı sayısında yer alan bir makalenin yazım sürecinde eylem deneyimlerime başvuruldu ve yazar tarafından anonimleştirilerek Ali adını aldım (mühendis, siyasi görüşü hiç önemsemiyor; ekonomik eşitsizlikler ve savaşlardan rahatsız). Konda Araştırma Şirketi’nin işgal altındaki Gezi Parkı’nda gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre eylemcilerin en büyük halkasına dahilim…