Ulusal bir insan hakları mekanizması olan Filipinler İnsan Hakları Komisyonu, yaklaşık üç yıllık bir incelemenin sonucunda, “Karbon Devleri” olarak bilinen, dünyanın en büyük karbon emitörleri olan 47 fosil yakıt şirketinin, şirket faaliyetlerinin küresel ısınmaya olumsuz etkisi nedeniyle ortaya çıkan insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulmalarına ilişkin soruşturmasını tamamladı. Greenpeace Güneydoğu Asya ve diğer yerel gruplarca 2016’da yapılan istem sonucu başlattığı soruşturmanın sonucunda Komisyon, söz konusu şirketlerin bu ihlallerden sorumlu tutulması gerektiği sonucuna vardı.
Komisyon üyesi Roberto Eugenio T. Cardiz, aralarında ExxonMobile, BP, Shell, Chevron gibi devlerin bulunduğu şirketlerin insan faaliyetlerinden kaynaklı iklim değişikliğinde açıkça bir rol oynadıklarını ve de bunun etkilerinden dolayı hukuki olarak sorumlu tutulabileceklerini belirtti. Cardiz açıklamayı COP25 esnasında yaptı.
İklime verilen zarardan hukuki sorumluluğun henüz uluslararası insan hakları hukuku tarafından öngörülmediğine değinen Cadiz, fosil yakıt şirketlerinin “açık bir etik yükümlülüğü” olduğunu belirtti ve bu şirketlerin sorumlu tutulmasını sağlayacak yasalar ile icra mekanizmalarının her ülkenin kendi iç hukukunda düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Cadiz özellikle de şirketlerin “kasten örtbas etme ve engelleme eylemlerinde bulunduklarının kanıtlandığı durumlarda” cezai sorumluluğa gidilmesinin mümkün olduğunu söyledi. Bu vurgu, özellikle de 1970’lerden bu yana iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini bildiği fakat bilerek halkı sistematik olarak yanılttığı anlaşılan ve bu nedenle uzunca süredir ABD’de başını davalardan kurtaramayan Exxon gibi şirketler düşünülürse, son derece yerinde ve önemli görünüyor.
Şirketlerin iklim değişikliği bağlamında insan haklarına saygı yükümlülüğünün, BM İş Hayatı ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri (UN Guiding Principles on Business and Human Rights) uyarınca var olduğu tespiti de, temiz enerjiye yatırım gereği hatırlatması ile birlikte önem arz etmekte.
Komisyon’un kararı her ne kadar hukuken bağlayıcı bir nitelik taşımasa da özellikle cezai sorumluluk yönünden kasta ilişkin tespitleri ile insan hakları vurgusu, şirketlerin on yıllardır iklime verdikleri geri döndürülemez zarardan sorumluluklarının çerçeveye oturtulması bakımından rehber işlevi görme potansiyeline sahip. Kaynak: https://www.climateliabilitynews.org/2019/12/09/philippines-human-rights-climate-change-2/
Fotoğraf: https://www.climateliabilitynews.org/2019/12/09/philippines-human-rights-climate-change-2/