Avrupa’da kömürle hukuki mücadelenin başını çeken ClientEarth, söz konusu mücadeledeki duraklarına bir yenisini ekleyerek, Avrupa’nın kömür “lideri” sayılabilecek Polonya’da bulunan, kıtanın en büyük termik santrali Belchatow’a karşı bir dava açtı ve santralin en geç 2035’e kadar linyit yakmayı durdurmasını veya CO2 emisyonlarını azaltmak için tedbirler almasını talep etti. 26 Eylül 2019’da açılan bu önemli davaya ilişkin olarak ClientEarth tarafından hazırlanan basın notunun birebir çevirisini aşağıda okuyabilirsiniz.
“Avrupa’nın iklime en çok zarar veren termik santraline meydan okuyoruz
Bugün [26.09.2019, ç.n.] Avrupa’nın en büyük termik santraline – Belchatow – ve santrale ait iki madene karşı bir hukuki mücadele başlattık.
Belchatow, Polonya’nın merkezinde bulunan, her sene kömürün en kirletici türü olan linyitten 45 milyon ton – her saniye tam bir ton – yakan devasa bir termik santral.
Kuruluşundan beri santral atmosfere yaklaşık 1 milyon ton CO2 saldı ve bu, santrali Avrupa’daki yegâne en büyük sera gazı emitörü kılıyor. Santralin neredeyse Yeni Zelanda’nın toplam emisyon miktarına denk düşen yıllık emisyonları her geçen sene artıyor.
Santral iklime karşı başlıca bir fail konumunda ancak santralin sahibi, PGE GiEK, santralin iklime olan etkilerini azaltmak için herhangi bir resmi plan sunmuş değil.
Santral işletmecilerinin en geç 2035’e kadar tesiste linyit yakmayı durdurmasını – veya CO2 emisyonlarını azaltmak için önlemler almasını – talep ediyoruz.
Kömürün hızlıca ortadan kaldırılması ihtiyacı
Merkez ve Doğu Avrupa Direktörümüz Marcin Stoczkiewicz şunları söyledi: “Belchatow Termik Santrali on yıllarca Polonya’ya çok önemli bir güç sağladı ancak devir değişti. Belchatow gibi devasa emitörler iklim krizinde paylarına düşen sorumluluğu üstlenmeli. Kömür hızlıca ortadan kaldırılmadığı sürece, iklim mücadelesi anlamsız kalacak.”
Dava Polonya medeni hukukunu tamamen yeni bir şekilde kullanarak, çevreyi, STK’ların korumak üzere mahkemelere başvurabileceği bir kamu yararı olarak ele alıyor. Bu yaklaşım tesislerin ve bunların sahiplerinin çevreye zarar veren faaliyetlerini sonlandırmalarını talep etmeyi de içeriyor.
Marcin şöyle konuştu: “Bu dava, termik santral işletmecilerini, faaliyetlerinin gezegen ve onu kuşatan çevre üzerindeki doğrudan etkileri nedeniyle sorumlu tutmaya çalışan, türünün ilk örneği bir dava. Bel bağladığımız bu gezegeni korumak için karbon emisyonlarında radikal bir azalma görmeliyiz ve süreci hızlandırmak için de davaları kullanıyoruz.”
Çevresindeki Belchatow madenleri
Belchatow gibi linyit santralleri, ağır, ıslak kömürü taşımak çok zor olduğundan civarlarındaki madenlerden beslenir. Dolayısıyla Belchatow, devasa açık maden işletmeleriyle çevrili. İlk madenler tüketildiğinden, işletmeciler yeni bir tanesini, Zloczew madenini kazmaya çalışıyor – ki bu maden 3000 insanı yerinden edecek ve toprağa ve suya tonlarca zehirli ağır metal bırakacak. Bu ise yalnızca çevresel açıdan tahrip edici olmakla kalmayıp aynı zamanda inanılmaz pahalı olacak ve de sert bir muhalefetle karşı karşıya. Ayrı bir başka davada ise madene karşı çıkıyoruz.
ClientEarth Polonya’nın enerji ekibinin başı Ilona Jedrasik şöyle konuştu: “Bu madenin sosyal ve çevresel açıdan neden olacağı zarar ne kadar vurgulansa az. Bu, sadece madenin önünü açmak için yaşama şekilleri ezilip geçilecek binlerce insan için değil aynı zamanda yok edeceği büyük toprak parçası için de tam bir felaket – ve de tüm bunlar devasa kirletici bir termik santral uğruna. Sismik sarsıntılardan kimyasal sızıntıya, PGE’nin bu projeyi nasıl meşru kılabileceğini anlamak gerçekten çok zor.”
ClientEarth’ün Avrupa’da kömürle mücadele kampanyası hakkında daha fazla bilgi için: https://www.clientearth.org/coal-in-europe/ (Son erişim tarihi: 27.09.2019)
Çevirinin kaynağı ve basın notunun orijinali için: https://www.clientearth.org/were-challenging-europes-most-climate-damaging-power-plant/?utm_source=twitter&utm_medium=social&utm_campaign=belchatow&utm_term=coal (Son erişim tarihi: 27.09.2019)