Türkiye’nin enerji stratejisinin ağırlıkla kömür yakıtlı santrallere yöneldiği günümüzde, yapılması planlanan termik santrallerin tabi tutulması gereken toplumsal-ekolojik denetleme mekanizmaları giderek önem kazanmaktadır. Özellikle bu mekanizmalar arasında önemli bir yer teşkil eden Çevresel Etki Değerlendirme Raporlarında ortaya konulan çevresel-toplumsal maliyet değerlendirmeleri, termik santral projelerinin onaylanması ve/veya hukuki mücadeleye taşınması süreçlerinde kritik bir kriter haline gelmektedir. Ancak bu değerlendirmeler, termik santrallerin yarattığı birçok toplumsal, ekolojik ve ekonomik etki ve maliyeti dikkate almak açısından son derece eksiktir.
Bu çalışma, yapımı planlanan ve nihai ÇED raporları Bakanlığa sunulan beş termik santralin (CENAL Entegre Enerji Santrali, SOCAR Power Termik Santrali, HEMA Termik Santrali, DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi ve SANKO Gölbaşı Termik Santrali) maliyetlerine dair kapsamlı bir değerlendirme yapmakta ve bu yolla ÇED raporlarında sunulan fayda-maliyet analizlerinde bahsi geçmeyen, ancak esas itibariyle doğaya ve topluma yüklenen ‘gizli’ maliyetlere ışık tutmaktadır. Bu bağlamda bir parasal değerlendirme çalışmasını içermekle beraber bu tür bir değerlendirmenin açmazlarını yok saymayan bir yöntemsellik benimsemiştir. Dolayısıyla çalışmaya konu edilen projelere dair kapsamlı bir maliyet hesaplaması çıkarmak iddiasında olmaktansa, ÇED raporlarında mevcut değerlendirmelerin kısıtları ve eksikliklerini açığa çıkarmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda parasal bir fayda-maliyet hesabının tek veya öncelikli karar kriteri olmasının sakıncalarının altını çizmekte ve termik santraller gibi toplum ve çevreyi ciddi biçimde etkileyen projelere dair kararların demokratik ve katılımcı zeminlerde alınmasının esas olduğunu vurgulamaktadır.