Socar’ın termik santral ve RES yapmak istediği alanın ortasında kalan, Eylül 2012’de Koruma Kurulu’nca tespit edilerek 1. Derece Arkeolojik Sit olarak tescillenen kalıntılar arasında antik dönemden kalma liman, taş ocağı ve merdiven var.
Cuma günü denizden çekilen fotoğraflarda, antik limanın yaklaşık 50 metre ötesinde yürütülen kazının oldukça ilerlediği ve iş makinalarının çalışmaya devam ettiği görülüyor.
İzmir II No’lu Koruma Kurulu, 2012 tarihli kararında Ilıca Burnu’nun neredeyse dörtte üçünü kaplayan 1796 no’lu parselde yapılacak tüm çalışmalarda arkeoloji müzesi denetimini zorunlu kılınmıştı.
Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi, kendilerine gelen ihbarda koruma altındaki 1796 no’lu parselde iş makineleri ile hafriyat yapılırken çekilen fotoğrafların bulunduğunu belirterek İzmir Arkeoloji Müzesi ve İzmir 2 No’lu Koruma Kurulu’ndan acil bilgi talep etti.
Socar’ın kalıntılara 50 metre mesafede inşa etmek istediği termik santral projesine karşı EGEÇEP tarafından açılan davanın avukatlarından Arif Cangı, hafriyat çalışmasının 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından acilen soruşturma başlatılması gerektiğini söyledi.
Cangı, ‘‘Socar’ın yatırımında hiçbir hukuk kuralı dikkate alınmıyor. Petrokok yakıtlı termik santralın yaratacağı çevresel risklerin önüne geçmeye çalışırken şimdi de bölgedeki 1. derece arkeolojik sit alanına yasadışı müdahale ile karşı karşıyayız. İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu, İzmir Valiliği ve Aliağa Kaymakamlığı bu yasadışı müdahaleyi derhal durdurmalıdır’’ diye konuştu.
Socar, arkeolojik sit alanının 5 metre ötesine rüzgar türbini, 45 metre ötesine de yan yana iki termik santral, liman ve kömür deposu inşa etmek istiyor.