Sayı 1 / Paris’ten Sonra

İndirmek için tıklayın.

Dosya kapsamında öncelikle Yunus Çamurdan’ın çevirisiyle Paris Anlaşması’nın 32 sayfalık tam metnini yayınlıyoruz. Ilgın Özkaya Özlüer’in ifadesiyle: “Çevirinin Türkiye’deki iklim değişikliği ve adalet tartışmalarında bir kaldıraç görevi görmesi umudunu taşıyoruz.” Paris konferansının gözlemci ve aktif katılımcılarından Elif Gündüzyeli, Arif Cem Gündoğan, Ethemcan Turhan ve Mahir Ilgaz anlaşmanın sonuçları, kayıp ve kazanımları üzerine Elif İnce’nin 10 sorusunu cevapladı.

Sevil Acar, kömüre devlet teşviklerini kaldırmanın iklim ve çevre açısından önemli kazançlar sağlayacağını verilerle ortaya koyarak, Paris Anlaşması’nda bu yönde herhangi bir madde olmadığı uyarısında bulunuyor. Cem İskender
Aydın, Twitter’dan yaptığı mini anketin sonuçlarını paylaştığı yazısında, Paris’ten çıkan sonucu hala tam olarak çözemeyen çoğunluğa ait olduğunu itiraf ediyor. Fevzi Özlüer, Türkiye’nin OECD’nin ‘gelişmiş ülkeler’ kategorisinde yer almasına rağmen ‘gelişmekte olan ülke’ olduğu tezine yaslanarak iklim kriziyle ‘baş etmek için’ finansal destek beklediğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin beklentisi ne olursa olsun, anlaşma gereği 2016’dan itibaren şirketleri de bağlayacak bir emisyon takip sistemi kurulması gerekli.

Arif Cem Gündoğan, karbon ticareti piyasasında Paris sonrasında yaşanacakları değerlendiriyor: 2020’ye kadar ‘yeni ve daha esnek’ bir piyasa mekanizması kurulacak, karbon ticareti artarak devam edecek. Gamze Ovacık, “iklim değişikliğiyle mücadelede bir ilk” olarak tanımladığı yargı kararını özetliyor: Haziran 2015’te Hollanda’da bir yerel mahkeme, sivil toplum adına açılan davada devlet politikalarını – sera gazı emisyonu azaltım yükümlülükleri bakımından – yetersiz bularak durumun hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Ekoloji Kolektifi olarak konferansın hemen ardından yayınladığımız bildiride, olan bitenden ne anladığımızı özetlemeye çalıştık: Paris Anlaşması’nın, devletin yükümlülükler üstlenmesi açısından somut bir karşılığının olup olmayacağını ancak yerel mücadelelerin toplumsallaşan demokrasi ve adalet talepleri belirleyebilir!